Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

“QSM Global Olarak Dünya Çapında Gemi İşletmelerine Nitelikli Ve Güvenilir Denizciler Temin Ediyoruz”

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025

İş ortakları ve gemi insanları için “Safety First” anlayışıyla operasyonel mükemmellik hedefleyen QSM Global, farklı coğrafyalarda uluslararası standartlara uyum sağlayarak, sadece personel temin etmekle kalmayıp, onların gelişimini de sürekli takip ediyor. İş ortaklarına stratejik ve ihtiyaca uygun çözümler sunan QSM Global, denizcilik sektöründe hem güvenliği hem de verimliliği artırmayı amaçlıyor. QSM Global’ın kuruluş hikâyesini, vizyon ve misyonunu konuştuğumuz QSM Global Kurucusu Ebru Kasap, iş ortaklarına sundukları stratejik ve ihtiyaca uygun çözümleri anlattı.

 İş ortakları ve gemi insanları için “Safety First” anlayışıyla operasyonel mükemmellik hedefleyen QSM Global, farklı coğrafyalarda uluslararası standartlara uyum sağlayarak, sadece personel temin etmekle kalmayıp, onların gelişimini de sürekli takip ediyor. İş ortaklarına stratejik ve ihtiyaca uygun çözümler sunan QSM Global, denizcilik sektöründe hem güvenliği hem de verimliliği artırmayı amaçlıyor. QSM Global’ın kuruluş hikâyesini, vizyon ve misyonunu konuştuğumuz QSM Global Kurucusu Ebru Kasap, iş ortaklarına sundukları stratejik ve ihtiyaca uygun çözümleri anlattı.

 QSM Global, mürettebat temini, mürettebat yönetimi ve Gemi İnsanı İşe Alma ve Yerleştirme Hizmetleri (SRPS) konusunda uzmanlaşmış bir şirket olarak öne çıkıyor. Röportajımıza başlamadan önce sizi tanımak isteriz. Kendinizden biraz bahseder misiniz? Denizcilik sektörü ile yollarınız ne zaman ve nasıl kesişti?

Aslında denizcilik sektörüne girişim oldukça farklı bir şekilde gerçekleşti. Eğitim geçmişim siyaset bilimi alanında; lisans ve yüksek lisansımı bu alanda tamamladım. Ancak 2009 yılında profesyonel yolum denizcilikle kesişti ve o günden bu yana sektörün içindeyim. İlk çalıştığım şirkette dört buçuk yıl görev yaptıktan sonra sektöre kısa bir ara verdim. Bu süreçte eşimle birlikte gemiye çıktım. Eşim, Kaptan Orhan Kasap, aynı zamanda bugün iş ortaklarımızdan biri. Bu deniz tecrübesini özellikle ben talep ettim; çünkü yaptığım iş doğrudan gemi insanlarıyla ilgiliydi ve denizde yaşamı birebir deneyimlemek istedim.

Eşimle birlikte yaklaşık üç buçuk kontrat boyunca gemide kaldık; bu da toplamda iki yıla yakın bir süreye denk geliyor. Bu deneyim, hem mesleki perspektifimi hem de insan kaynağına olan bakış açımı önemli ölçüde geliştirdi. Aynı dönemde yüksek lisans programımın ders ve akademik süreçlerini de tamamladım.

Daha sonra, sektörün önde gelen uluslararası personel yönetim şirketlerinden birinde görev aldım ve burada yaklaşık yedi yıl çalıştım. Türkiye operasyonlarının tamamından sorumlu olduğum bu süreçte, işe alım uzmanı olarak başladığım kariyerimi işe alım müdürlüğü ve sonrasında operasyon müdürlüğü görevleriyle sürdürdüm. 60’a yakın ofisi bulunan, 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren bu küresel yapının içinde çok uluslu ekiplerle birlikte çalışmak bana hem liderlik hem de kültürlerarası iletişim anlamında büyük katkı sağladı.

Şirketin global müşteri portföyü ve farklı ülke operasyonları sayesinde, yalnızca Türk meslektaşlarımla değil, birçok farklı milletten profesyonelle yakın temas içinde çalıştım. Bu da bana geniş bir vizyon ve uluslararası düzeyde güçlü bir profesyonel ağ kazandırdı.

“QSM Global’in logosu, denizle bütünleşen güçlü bir kadının simgesi olarak tasarlandı.”

Kuruluş hikâyemizden bahseder misiniz? QSM Global nasıl kuruldu?

QSM Global’in kuruluşu benim için hem duygusal hem de dönüştürücü bir süreçti. Her profesyonelin kariyer yolculuğunda kısa ve uzun vadeli hedefleri olur. Ben de denizcilik sektöründe istikrarlı bir şekilde ilerlerken, bir gün kendi şirketimi kurmak hep içimde taşıdığım bir hedefti.

Daha önce görev aldığım iki şirket, operasyon yapıları itibarıyla birbirinden oldukça farklıydı. İlki, Türk menşeli bir firmaydı; tüm gemiler şirketin sahipliğindeydi. İkinci şirkette ise, dünyanın farklı noktalarındaki armatörlere sadece gemi işletme hizmeti veriliyordu. İlk yapıda 10–12 gemilik bir filo yönetilirken, ikinci şirkette yaklaşık 1000 gemi ve 60 ofislik küresel bir operasyonun parçasıydım. Bu iki zıt deneyim bana sektöre çok yönlü bir bakış açısı kazandırdı.

Kariyerim boyunca önce işe alım uzmanı, ardından personel müdürü, daha sonra operasyon müdürü oldum. Türkiye operasyonlarının tamamından sorumlu olduğum bu görev, hem ekip yönetimi hem de global iş ortaklarıyla ilişkiler açısından çok değerli bir deneyimdi.

Çalıştığım şirketi seviyordum; sürekli bir başarı, gelişim ve ilerleme içindeydim. Fakat bazı gelişmelerin ardından istifa etme kararı aldım. İstifamın ardından bir süre  kendimi biraz geri çekip yönümü yeniden tayin etmek istedim. Bu süreç benim için bir tür zihinsel yenilenme ve içsel denge arayışıydı.


Bir sabah eşimle kahvaltı yaparken bana yönelttiği bir soru her şeyin başlangıcı oldu: “Sence artık kendi şirketini kurmanın zamanı gelmedi mi?” Bu soruyla birlikte, kısa sürede QSM Global’in temelleri atıldı. İsmimizi hızla netleştirdik: QSM, “Qualified Seafarer Management” ifadesinin kısaltması olup, “Nitelikli Gemi Adamı Yönetimi” anlamına geliyor.

Logomuzun tasarımı ise, vizyonumuzu ve kurumsal kimliğimizi yansıtacak şekilde büyük bir özenle oluşturuldu. Zümrüdüanka kuşundan ilham alan bu tasarım, yeniden doğuşu ve güçlenmeyi temsil ediyor. Kanat formlarından esinlenerek oluşturulan deniz dalgası figürü, hem denizle bütünleşen yapımızı hem de sektördeki güçlü kadın varlığını simgeliyor. Bu anlamlı logoyu tamamladıktan sonra marka tescil başvurumuzu gerçekleştirdik ve tüm yasal süreci kısa sürede tamamlayarak QSM Global markasını resmi olarak hayata geçirdik.

Bugün geldiğimiz noktada QSM Global, yalnızca bir şirket değil; değerlerine, vizyonuna ve insan kaynağına inanan bir yapıdır.

“Misyonumuzun temelinde ‘Safety First’ yani ‘Önce Güvenlik’ anlayışı yer alıyor.”

Küresel mürettebat standartları ve denizci refahı konusundaki vizyonunuzla, gemi sahiplerine ve operatörlere sunduğunuz özel ve uyumlu mürettebat çözümlerinin temel bileşenleri nelerdir? QSM Global olarak vizyon, misyon ve temel prensiplerinizden kısaca bahseder misiniz?

Bahsettiğiniz gibi, QSM Global, denizcilik sektöründe gemi insanı istihdamı ve personel yönetimi alanlarında yüksek kalitede hizmet sunmayı hedefleyen bir şirkettir. Uzmanlık alanımız tam olarak bu noktada konumlanıyor. Yani işin çekirdeğinden, mutfağından geldiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Sürecin en başından, yani doğru gemi insanının bulunmasından başlayarak, tüm istihdam ve yerleştirme aşamalarında aktif rol alıyoruz. Burada küçük ama bizim için önemli bir not düşmek isterim: Resmî literatürde hâlâ “gemi adamı” terimi kullanılmakta, ancak biz artık “gemi insanı” ya da doğrudan “denizci” ifadelerini tercih ediyoruz. Çünkü sektör, geleneksel erkek egemen yapısından sıyrılarak kadınların da aktif şekilde yer aldığı daha kapsayıcı bir alana dönüşüyor. Bu dönüşümün yalnızca kadrolarda değil, kullandığımız dilde de yansıması gerektiğine inanıyoruz.

Her ne kadar yeni kurulmuş bir şirket olsak da, QSM Global olarak sektöre güçlü ve hedef odaklı bir giriş yaptık


Vizyonumuz; global ölçekte faaliyet gösteren gemi sahiplerine ve operatörlere, nitelikli, güvenilir, uluslararası standartlara ve yasal mevzuatlara tam uyum sağlayan mürettebat temin etmektir.Aynı zamanda operasyonel ihtiyaçlara özel çözümler sunarak, iş ortaklarımızın yükünü hafifletmeyi ve insan kaynağı süreçlerine stratejik katkılar sunmayı hedefliyoruz.

“Bizim için en öncelikli konu; güvenli, emniyetli, verimli ve sürdürülebilir bir gemi yönetimi sürecini desteklemek.”

Yalnızca iş gücü temin eden bir yapı olmanın çok ötesinde konumlanmayı hedefliyoruz. Bizim için süreç, yalnızca işe alım değil; gemi insanının gemiye katılışından dönüş sürecine kadar devam eden bütüncül bir yolculuktur. Bu yaklaşımımda eşimin de denizci olmasının şüphesiz özel bir etkisi var. Çünkü bu sektördeki her bir denizci benim için yalnızca profesyonel bir pozisyonun temsilcisi değil, aynı zamanda insani bir hikâyenin taşıyıcısıdır.

Nasıl ki eşimi gemiye uğurlarken bir hassasiyet taşıyorsam, diğer denizciler için de aynı özeni göstermeye özen gösteriyorum. Onları sadece iş gücü olarak değil, değerli bireyler olarak görüyor, şirketimizle temas eden her bir insanın sürecini kişisel sorumluluğum gibi ele alıyorum.

QSM Global’in temel prensipleri arasında;
• Adil, şeffaf ve etik bir çalışma zemini oluşturmak,
• Denizci refahını operasyonel verimliliğin bir parçası olarak görmek,
• Ve iş ortaklarıyla uzun vadeli güven ilişkileri kurmak yer alıyor.

“İş ortaklarımıza standart çözümler yerine, stratejik ve ihtiyaca özel çözümler sunmak temel yaklaşımımız olacak.”

Kuruluşunuzdan bu yana denizcilik operasyonlarında güvenlik, verimlilik ve güvenilirliği garanti etmek adına geliştirdiğiniz çözümler nelerdir? Sektörde fark yaratan hizmetleriniz ve yenilikçi yaklaşımlarınız nelerdir?

QSM Global olarak önceliğimiz—ve benim kişisel olarak da her zaman altını çizdiğim bir konu—işimize duyduğumuz sorumluluktur. Bu değer, mesleki kariyerim boyunca benimsediğim ve bugün QSM Global çatısı altında da kararlılıkla sürdürdüğümüz temel prensiplerden biridir.

Hizmet sunduğumuz her iş ortağının operasyonel ihtiyaçlarını yakından analiz ediyoruz. Çünkü her organizasyonun yapısı, beklentileri ve öncelikleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle, standart çözümler sunmak yerine, her iş ortağımız için “ihtiyaca özel” stratejik yaklaşımlar geliştirmeyi esas alıyoruz. Bu yöntem, geçmiş deneyimlerimde de benimsediğim ve verimliliğini kanıtlamış bir yaklaşımdır.

QSM Global’de, gemilerini ve personelini yönettiğimiz her müşterimize, kendi organizasyonumuzun bir parçası gibi yaklaşıyoruz. Çünkü ben bulunduğum noktaya, her işi kendi işim gibi sahiplenerek geldim. Bu bakış açımız, tüm ekibimizle birlikte koruyacağımız temel bir ilkedir.

QSM Global yalnızca teorik bilgiye değil, aynı zamanda sahadan gelen yoğun deneyime dayanan bir yapıdır. Sektörde aynı anda hem Türk hem yabancı iş ortaklarına, hem Türk hem de farklı milletlerden denizciler temin edebilen firma sayısı oldukça sınırlı. Ancak bu çok uluslu yapı içinde uzun yıllar aktif görev almış biri olarak, bu alanda güçlü bir bilgi birikimi ve çözüm kabiliyetiyle hizmet sunuyoruz. Bu yönümüzle sektörde fark yaratacağımıza inanıyorum.

“Prosedürel uyumu yalnızca bir zorunluluk olarak değil, operasyonel mükemmelliğin ve sürdürülebilir müşteri ilişkilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak görüyoruz.”

Mürettebat yönetimi süreçlerinde düzenleyici uyumluluğu sağlamak, özellikle farklı coğrafi bölgelerdeki yasalar göz önünde bulundurulduğunda zorlu olabiliyor. QSM Global, STCW, MLC 2006 gibi farklı uluslararası standartlara uyum sağlamak için hangi yöntemleri kullanıyor?

QSM Global olarak, uluslararası düzenlemelere uyum konusundaki kararlılığımızı en somut şekilde 6 Mart 2025 tarihinde aldığımız SRPS (Seafarer Recruitment and Placement Services) sertifikamızla ortaya koyduk. Bu belge, denizcilik sektörünün en saygın belgelendirme kuruluşlarından biri olan Lloyd’s Register (LR) tarafından verilmiş olup, MLC 2006’nın A1.4 maddesi kapsamında QSM Global’in yetkinliğini resmi olarak belgelendirmektedir.

Bizim için prosedürel uyum, yalnızca bir yükümlülük değil; aynı zamanda operasyonel mükemmelliğin ve uzun vadeli iş birliklerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerdeki yasal düzenlemeleri yakından takip ediyor, uygulamalarımızı güncel mevzuatlara göre titizlikle revize ediyoruz.

QSM Global olarak yalnızca Türk denizcilerle değil; farklı coğrafyalardan, çeşitli milliyetlerden gelen denizcilerle de çalışmayı hedefliyoruz. Bu nedenle her yerleştirme sürecinde ilgili ülkenin mevzuatına tam uyum sağlamak, bizim için temel önceliklerden biridir. Uyumlu ve sürdürülebilir bir operasyon yapısının, sadece kalite belgesiyle değil, sahada gösterilen uygulama disipliniyle mümkün olacağına inanıyoruz.

“Gemi insanının teknik bilgisi ve sertifikalarının yanı sıra, davranışsal yetkinliklerini (‘behavioural competency’) ve iletişim becerilerini de değerlendiriyoruz.”

QSM Global olarak operasyonel verimlilik ve etkinliği garanti eden kapsamlı mürettebat yönetimi, personel temini ve işe alım çözümleri sunuyorsunuz. Mürettebat seçim sürecinde hangi kriterleri esas alıyorsunuz? Bu süreçte kullanılan değerlendirme yöntemleri nelerdir? Ayrıca, farklı gemi tipleri ve operasyonel gerekliliklere göre personel uyumluluğunu nasıl sağlıyorsunuz?

Doğru gemiinsanını seçmek yalnızca belge ve sertifika kontrolüyle sınırlı bir süreç değil. Elbette ilgili yeterlilik belgelerine sahip olmak temel bir ön koşuldur, ancak biz QSM Global olarak süreci çok daha bütüncül değerlendiriyoruz.

Adayın geçmiş hizmetleri, tamamladığı kontratlar ve görev aldığı gemi tipleri önemlidir. Ancak bu unsurlar bizim gözümüzde yalnızca profilin teknik yönünü oluşturur. Bir gemiinsannın işinde ne kadar yetkin olduğunun yanı sıra, ekip içi uyum becerisi, iletişim tarzı ve davranışsal özellikleri de en az teknik yeterlilik kadar belirleyicidir.

Unutmamak gerekir ki, denizciler aylar boyunca kapalı bir yaşam alanında çalışıyor ve bu ortamda iletişim becerisi ile duygusal denge, operasyonel verimliliğin ayrılmaz parçasıdır. Gemi üzerindeki en küçük bir iletişim sorunu ya da kişilik çatışması tüm mürettebatın motivasyonunu ve güvenliğini etkileyebilir.

Bu nedenle seçim sürecimiz yalnızca teknik sınavlarla değil, aynı zamanda davranışsal değerlendirme testleri ve yüz yüze görüşmelerle desteklenmektedir. 15 yılı aşkın saha deneyimim sayesinde, bazı kişilik özelliklerini testlerin gözden kaçırabildiği durumlarda birebir görüşmelerde tespit edebilme yetkinliğine sahibim. Bu da değerlendirme süreçlerimize önemli bir derinlik kazandırıyor.

Ayrıca denizcilik sektörü için İngilizce iletişim yetkinliği olmazsa olmaz bir kriterdir. Bu sebeple adaylarımızı mesleki sınavların yanı sıra İngilizce seviye tespit süreçlerinden de geçiriyoruz.

Farklı gemi tipleri ve operasyonel gereklilikler için ise adayların geçmiş gemi deneyimleri, gemi tipine özel teknik yeterlilikleri ve psikolojik dayanıklılığı göz önünde bulundurularak yerleştirme yapılır. Amacımız, yalnızca teknik olarak değil; iletişim, davranış ve kültürel uyum açısından da dengeli ve sürdürülebilir ekipler kurmaktır.

“Doğru gemi insanı, sadece teknik olarak değil;, iletişimiyle ve uyumuyla da doğrudan fark yaratır.”

Denizcilik sektörü için dijitalleşme ve yeni teknolojiler önem taşıyor. Dijitalleşme ve otomasyonun mürettebat yönetimine etkisi nedir? Son teknolojileri değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?

Dijitalleşme ve otomasyon artık denizcilik sektöründe bir seçenek değil, bir zorunluluk hâline gelmiş durumda. Sektör genelinde bu dönüşüme büyük bir ivmeyle uyum sağlanıyor. Günümüzde birçok gemi operasyonu gelişmiş dijital sistemler ve otomasyon altyapılarıyla yönetiliyor. Bu sadece operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda gemi insanı profiline dair beklentileri de yeniden şekillendiriyor.

Otomasyonun yaygınlaşması, fiziksel iş yükünü azaltırken; analitik düşünme, teknik bilgi ve dijital sistemlere hâkimiyet gibi yetkinlikleri ön plana çıkarıyor. QSM Global olarak biz de, bu dönüşüme entegre olabilecek yetkinlikte denizcilerle çalışmaya, teknik yeterliliği güçlü, dijital sistemlere hızlı adapte olabilen profilleri tercih etmeye özen gösteriyoruz.

“Gemi insanlarını  istihdam etmekle sınırlı kalmayacağız; onları düzenli olarak takip edecek, gelişimlerini izlemeye devam edeceğiz.”

Gemi sahipleri ve operatörleri için sunduğunuz profesyonel denizcilik iş gücü çözümleri, operasyonel verimliliği nasıl artırıyor? Bu süreçlerdeki izleme ve raporlama mekanizmalarınız nelerdir?

Az önce de belirttiğim üzere, QSM Global olarak temel yaklaşımımız, gemi insanını istihdam edip süreci uzaktan izlemekten ibaret değil; istihdamın her aşamasına olduğu gibi, sonrasındaki operasyonel sürece de aktif ve sistematik şekilde dahil olmaktır. Bu çerçevede, performans değerlendirmeleri ve geri bildirim yönetimi bizim için kritik öneme sahiptir.

Gemiye katılan her personelin yalnızca teknik yeterliliğini değil; ekip uyumu, iletişim becerileri, iş disiplini, güvenlik farkındalığı ve görevine adaptasyonu gibi çok yönlü performans kriterlerini düzenli olarak değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeler, kaptanlar ve birim amirlerinden alınan doğrudan geri bildirimler doğrultusunda yapılmakta ve gerektiğinde hızlıca aksiyon alınmaktadır.

Örneğin; bir denizcimizin görev süresince gelişim ihtiyacı tespit edilirse, ilgili değerlendirme doğrultusunda kişiye özel telafi ve destek programları başlatıyoruz. Kontrat sonunda ise, personelin performans geçmişine dayalı kısa vadeli bir gelişim planı oluşturuyoruz. Tüm bu süreçler, yalnızca veriye dayalı izlemeye değil, aynı zamanda sürekli gelişim odaklı bir sisteme dayanıyor.

Bu noktada biz, reaktif değil proaktif bir performans yönetimi anlayışıyla hareket ediyoruz. Personeli sadece gemiye yerleştirmekle kalmıyor; görev süresi boyunca ve kontrat sonrası gelişimini izlemeyi kurumsal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. İş ortaklarımıza yalnızca insan kaynağı sağlamıyor, aynı zamanda operasyonel istikrar ve kalite sürdürülebilirliği konusunda güçlü bir destek ortağı olmayı taahhüt ediyoruz.

“QSM Global olarak sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak görmüyor, aynı zamanda kurum kültürümüzün temel yapı taşlarından biri hâline getiriyoruz.”

Sürdürülebilirlik, tüm dünyada olduğu gibi denizcilik sektöründe giderek daha önemli bir konu hâline geliyor. QSM Global olarak, denizcilik operasyonlarında çevresel etkileri en aza indirmek ve sürdürülebilir çözümler sunmak adına nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? Mürettebat yönetimi başta olmak üzere enerji verimliliği, atık yönetimi gibi alanlarda sürdürülebilirlik politikalarınız nelerdir? Kurumsal, sosyal, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik politikalarınızdan bahseder misiniz?

QSM Global olarak sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda kurum kültürümüzün temel yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. Denizcilik sektöründe uzun vadeli başarının sadece operasyonel verimlilikle değil, güvene dayalı ve çok boyutlu bir yönetim anlayışıyla mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu yaklaşımımızın merkezinde çevresel duyarlılık, sosyal sorumluluk, etik duruş ve ekonomik sürdürülebilirlik yer alıyor.

Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında, gemi sahipleri ve operatörlerle yakın iş birliği içinde çalışıyor; gemi insanlarımızın enerji verimliliği, atık yönetimi ve çevre bilinci konularında daha donanımlı ve sorumlu hareket etmelerini sağlamak için eğitim süreçlerini aktif şekilde destekliyoruz. Çevresel farkındalığı yüksek olan denizcileri istihdam etmeye ve bu profilleri sistematik olarak izleyerek geliştirmeye önem veriyoruz.

Ancak sürdürülebilirliği sadece çevresel boyutla sınırlamıyoruz. Sosyal sürdürülebilirlik bizim için en az çevresel sürdürülebilirlik kadar kritik. Gemi insanlarımızın refahı, motivasyonu ve kariyer gelişimlerine katkı sunmak adına uygun işe alım politikaları, adil sözleşme şartları ve şeffaf iletişim ilkeleriyle çalışıyoruz. Denizcilerden gelen geri bildirimleri dikkatle analiz ediyor ve bu verileri paydaşlarımızla paylaşarak güven temelli, gelişime açık bir ilişki ortamı kuruyoruz.

Kurumsal sürdürülebilirlik ve etik yönetişim, tüm süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. Uluslararası mevzuatlara tam uyumla çalışmak, yalnızca bir yükümlülük değil, aynı zamanda kurum olarak benimsediğimiz etik duruşun da somut bir göstergesi. QSM Global olarak bu güçlü temeller üzerine inşa ettiğimiz sürdürülebilirlik anlayışıyla, yalnızca bugünü değil yarını da inşa etmeyi hedefliyoruz.

“QSM Global, sürdürülebilirliği operasyonel stratejinin değil, kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası olarak görüyor.”

2025 yılının ilk çeyreğini geride bıraktık. 2024 yılı ve 2025 yılının ilk çeyreği QSM Global için nasıl geçti? Bundan sonraki süreç için beklenti, hedef ve öngörüleriniz nelerdir?

2024 yılının son ayı, QSM Global’in kuruluşunun temellerinin atıldığı bir dönemdi. Bu tohumların, sadece bir şirketin değil, aynı zamanda bir vizyonun doğuşunu simgelediğine inanıyoruz. 2025’in ilk çeyreği ise, hem yasal sürecimizin resmiyet kazandığı hem de sertifikasyon ve belgelendirme süreçlerine yoğunlaştığımız bir dönem olarak kayda geçti. Bu süreçte uluslararası iş ortaklarımızla yürüttüğümüz güçlü iletişim, gelecekteki stratejik adımlarımız için sağlam bir zemin oluşturdu.

Artık önümüzde, QSM Global’in denizcilik sektöründe daha görünür, daha etkili ve daha aktif bir oyuncu olarak yer alacağı bir dönem var. Göstergeler, kısa sürede hızlı ve kararlı bir dönüş gerçekleştirdiğimizi açıkça ortaya koyuyor. Takip eden çeyreklerde hem yerel hem de küresel ölçekte daha güçlü iş birlikleri, daha kapsamlı operasyonlar ve daha dinamik mürettebat çözümleriyle sektördeki varlığımızı derinleştireceğiz.

Bizim için en öncelikli unsur, sürdürülebilir ve güvene dayalı müşteri ilişkileri kurmaktır. Bu nedenle her adımımızı titizlikle planlıyor, stratejik düşünceyle hareket ediyor ve etkin bir personel yönetimi anlayışıyla ilerliyoruz.

“QSM Global olarak hedefimiz, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenilir çözüm 

Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

Denizcilik sektöründe istikrarlı biçimde büyümek ve kalıcı bir yer edinmek, elbette öncelikli hedeflerimizden biri. Ancak QSM Global için bu, yalnızca bir hedef değil; uzun yıllara dayanan birikimimizin ve sektöre duyduğumuz bağlılığın doğal bir devamıdır. Denizcilik alanında bir konu gündeme geldiğinde, hafızalarda güven, kalite ve etik değerlerle anılmak istiyoruz. Bu sürece yalnızca bir ticari faaliyet olarak değil, aynı zamanda sektöre olan sorumluluğumuzun bir gereği olarak yaklaşıyoruz.

Kuruluşumuzun temelinde; şeffaflık, dürüstlük, etik ilkeler ve insan odaklı yönetim anlayışı yer alıyor. Amacımız yalnızca personel temin etmek değil; aynı zamanda iş ortaklarımıza güven aşılayan, sürdürülebilir ve uzun vadeli iş birlikleri inşa eden bir çözüm ortağı olmak. Bizi farklılaştıran en önemli unsurlardan biri de bu bakış açımızdır.

Bununla birlikte, kadın girişimciliğinin denizcilik sektöründe daha fazla görünürlük kazanması gerektiğine inanıyorum. Bu alandaki olumlu gelişmeleri görmek, hem bireysel olarak beni motive ediyor hem de sektörde kapsayıcılığın artmasına katkı sunma sorumluluğumuzu daha da derinleştiriyor. Bu dönüşüm sürecinde aktif rol almak, sadece bir hedef değil; aynı zamanda heyecanla benimsediğim bir misyon.

Denizcilik sektörü sürekli evrilen, gelişen ve yeniden tanımlanan bir yapıya sahip. QSM Global olarak bu değişimin sadece izleyicisi değil; yön vereni, dönüştürücüsü ve yol göstericisi olmayı hedefliyoruz.

“Sektöre sadece var olan değil, yön veren bir yapı olacağız.”



Ebru Kasap

QSM GLOBAL

Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

İlgili İçerikler

Sektör İçin Nitelikli İnsan Yetiştiren Üniversitemizin Amacı, Sadece Türkiye’nin Değil Dünyanın En İyi Denizcilik Üniversitesi Olmak”

Denizcilik alanında nitelikli insan kaynağı yetiştirme hedefiyle kurulan Piri Reis Üniversitesi, bugün sektörle kurduğu güçlü bağlarla dikkat çekiyor. Sizlerle gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Bu nedenle öncelikle Piri Reis Üniversitesi’nin kurulum amacından, vizyon ve misyonundan konuşarak başlamak isteriz.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

03 Jul 2025

Yelkeni Denizle Kurduğumuz Bağı Yeniden Tanımlayan Kültürel ve Stratejik Bir Araç Olarak Konumlandırıyoruz”

Yelken sporu sadece performans sporcusu yetiştirmekle kalmıyor aynı zamanda denizciliğin muhtelif sahalarına sektör insanı yetiştiriyor. Küçük yaşta yelkenle tanışan birçok genç uzak yol kaptanlığını, deniz turizmi teknelerinde kaptanlık, gemi mühendisliği, gemi işletmeciliği ve benzeri birçok denizcilik alanında kariyer yapıyor. Yelken sporunun denizcilik sektörü için önemini ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun yelken sporunun gelişmesi için gerçekleştirdiği çalışmaları konuştuğumuz Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak “Türk denizciliğinin gelişmesi için yelken sporuna daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum.” dedi.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025

“Gemideki Stres ve İzolasyon, Denizcilerin Psikolojisini Derinden Etkiliyor”

Denizciler, aylar süren deniz seferleri, izolasyon ve vardiya sistemi gibi zorlu koşullar altında hem fiziksel hem de psikolojik baskılarla karşı karşıya kalıyor. Peki, bu zorlukların denizcilerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Uzman Psikolog İrem Bulut ile denizcilerin psikolojik dayanıklılığı ve iyi oluşunu nasıl koruyabileceği konularını konuştuk.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025